ATATÜRK'ÜN DÜŞÜNCE SİSTEMİNİ
OLUŞTURMASINA NEDEN OLAN ETKENLER
Atatürkçü Düşünce Sistemi'nin
oluşumunda Osmanlı Devleti'nin son dönemindeki olaylar, Atatürk'ün
yetiştiği ortam, bazı düşünürlerin fikirleri ve dünyadaki demokratikleşme
hareketleri gibi faktörler rol oynamıştır.
Türklerin tarih boyunca kurdukları en büyük devletlerden biri olan
Osmanlı Devleti'nin çöküşü yapılan ıslahatlara rağmen durdurulamamıştı.
Fransız İhtilâli ile yayılmaya başlayan milliyetçilik fikri bu parçalanmayı
hızlandırdı. Türkleri, Avrupa'dan ve Anadolu'dan çıkarmak isteyen
İngiltere, Fransa, Avusturya ve Rusya milliyetçilik fikrini Osmanlı
Devleti'ni yıkmak için kullandılar. Önce, Balkanlar'da Yunanlılar
ve Sırplar ayaklanıp Osmanlı Devleti'nden ayrıldılar. Rusların kışkırtmalarıyla
Ermeniler de Doğu Anadolu'da ayaklanmaya başladılar. Diğer taraftan,
İngilizler Doğu Akdeniz'de söz sahibi olabilmek için 1882'de Mısır'ı
işgal ettiler.
Devletin ekonomik durumu da perişan bir vaziyetteydi.
Kapitülâsyonların etkisiyle ülke, Avrupa devletlerinin açık pazarı
hâline gelmiş, yerli sanayi kurulamamıştı. Sık sık yapılan ve yenilgiyle
sonuçlanan savaşlar, ekonomiyi çökerten bir başka sebepti. Dışarıdan
alınan borçlar ödenemediği için alacaklı devletler, Osmanlı Devleti'nin
gelirlerine el koymuşlardı.
Devletin hızla parçalanmaya doğru gittiğini gören aydınlar, padişahın
yetkilerinin sınırlandırıldığı bir yönetim şekli kurulursa kurtulmanın
mümkün olabileceğini ileri sürmeye başladılar. Aydınların zorlamasıyla
1876 yılında Birinci Meşrutiyet ilân edildi. Birinci Meşrutiyet
Dönemi uzun sürmedi. 1878'de meşrutiyet yönetimine son verildi.
1908'de İkinci Meşrutiyet ilân edildi.
Mustafa Kemal Atatürk, işte bu olayların yaşandığı
bir ortamda doğup büyüdü. Askerî okulda okuduğu sırada, pek çok
kitap okuyup, dünyada meydana gelen siyasî, ekonomik, sosyal, kültürel
ve bilimsel gelişmeleri izledi. Ayrıca zamanın en önemli dili olan
Fransızca'yı öğrendi. Osmanlı Devleti'nin karşı karşıya bulunduğu
siyasî, ekonomik, sosyal, kültürel ve askerî sorunlarla yakından
ilgilendi.
Birinci Dünya Savaşı sonunda Osmanlı Devleti yıkılırken,
Türk milletinin kurtuluşu için mantıklı bir yol bulunması gerekiyordu.
Bu yol, Türk milletinin hür ve bağımsız bir şekilde yaşayabilmesi
için, yeni bir devletin kurulması idi. Çünkü milletlerin bağımsız
yaşamaları devlet kurmakla mümkündü. Başta, Ziya Gökalp olmak üzere,
bazı aydınlar tarafından savunulan Türkçülük fikri, Mustafa Kemal'i
büyük ölçüde etkiledi.
Mondros Ateşkes Anlaşması'ndan sonra, başlatılan ölüm
kalım savaşı Türkçülük fikrinin ürünüdür. "Ya istiklâl ya ölüm."
parolasıyla başlatılan Millî Mücadele, millî egemenliğe dayalı bir
devlet kurmayı amaçlıyordu. Tarih boyunca büyük devletler kuran
Türk milletinin bağımsızlığına kavuşturulması onun en büyük ülküsü
idi. Atatürk, gücünü tarih boyunca bağımsız yaşamayı ilke edinmiş
olan Türk milletinden aldı.
Milletimizi benliğine ve egemenliğine kavuşturarak
demokratik bir düzen içinde çağdaşlaşmasını sağlayan Atatürkçü Düşünce
Sistemi; çeşitli olayların akıl yoluyla değerlendirilmesi ve tarih
bilinciyle yorumlanmasıyla oluşmuştur.

|