HARF İNKILÂBI
1 Kasım 1928'de, daha
Önce Türkçeyi yazmak için kullanılan Arap harfleri yerine Lâtin
esasından alman harfler, Türk dilinin özelliklerini belirten işaretlere
yer vererek Türk harfleri adı ile 1353 sayılı kanunla kabul edilmiştir.
Harf İnkılâbı yazı dilinde kullanılan Arap harflerinin yerine yeni
Türk harflerinin alınmasını ifade eder.
Arap harfleri, Arap diline çok iyi uymakla beraber,
Türk dili için yetersiz ve elverişsizdi. Türkçe, Arap harfleri ile
kolay yazılıp okunamıyordu. Konuşulduğu hâlde yazılamıyor, yazıldığı
gibi okunamayan bir yazı dili söz konusu olmakta idi. Okuyup yazmayı
kolaylaştırmak ve yaymak, modern eğitim ve öğretimin gerçekleşmesine
çalışmak ancak Harf İnkılâbı ile sağlanabilirdi.
Harf İnkılâbı, 1000 yıllık Arap harfleri ile yazı yazmak
geleneğini yıkarak, batı kültürü ile yakınlaşma sağladığından, Atatürk'ün
önderliğinde kültür inkılâbına yol açan, büyük bir inkılâptı. Sosyal,
kültürel ve siyasî alanda geniş yankılar yaratmıştı.
Türk milletinin düşüncesine şekil veren yazı, Arap
fonetiğine, Arapçanın özelliklerine uyan yazı olamazdı. Türk milletinin
düşüncesine uyan yazı, Lâtin alfabesinden alınan, Türk dilinin özelliklerine
uyan Türk harfleri olabilirdi. Harf İnkılâbı ile Türk düşüncesi
bu kolay ve en akılcı bir yolla şekil almış, kültür hazinesinin
zenginleşmesine imkân vermiştir.
Atatürk, Harf İnkılâbını, sadece kolay okuyup yazma
için bir yazı tekniği meselesi olarak ele almamıştır. Lâtin alfabesinden
alınan Türk harfleri, batı uygarlığına katılma işini de kolaylaştırmıştır.
Harf İnkılâbı aynı zamanda, dilde reform yolunu açacaklara bir dayanak
olmuş ve onlara güç kazandırmıştır. Dilde sadeleştirme, Türkçeleştirme
akımına hız vermiştir.
Harf İnkılâbı, kolay okuyup yazma yanında okuma alışkanlığını
da artırmış ve yaymıştır. Harf İnkılâbının en Önemli yönü, Kültür
İnkılâbının temel yapısını teşkil etmesi, Türk kültürünün gelişmesine
imkân vermiş olmasıdır.

|