UNESCO Toplantısı


     1945 yılında Yücel, Türkiye'yi temsilen, 4-20 Kasım tarihleri arasında Londra'da yapılan ve 43 ulusun yer aldığı UNESCO konferansına katılır. UNESCO statüsünün benimsendiği bu konferansın iki esaslı faydasını Yücel şöyle tanımlar: "Biri, konferansa iştirak eden milletlerin seçkin politika ve kültür adamlarının birbirini tanıması aynı dava için yüreği çarpan insanlık ve sulh dostlarının aynı davaya hizmet eder olduklarını gözleriyle görmeleri. İkincisi, milletleri birbirinin aleyhine tahrik eden zihniyetlerden kurtulma düşüncelerinin milletlerarası ciddi bir organizasyona vazife olarak verilmesi ve milletlerin bu vazifeyi deruhte etmeleridir." Yücel, Londra'da yaptığı konuşmasında şöyle der: "Birleşmiş milletlerin, eğitim ve öğretim alanında yapacakları iyi işbirliğini dünya barışının temeli sayıyoruz. Milletleri savaşa olduğu kadar barışa da hazırlamakta eğitimin ne büyük bir rol oynadığını son yılların olayları meydana koymuştur. İkinci Dünya Harbi, nasıl bazı milletlere aşıladığı insanı küçümseme duygusundan çıkmışsa, devamlı bir barışı da insana saygı esasına dayanan milletlerarası bir eğitim sağlıyacaktır. İnsanların bilgiye ulaştırılması kâfi değildir. Onlara barışçı prensipleri de aşılamak lazımdır. [...]"
"Artık milletleri birbirine yaklaştıracak fikirlere sevkedecek prensipleri yaymak ve bütün dünyada eğitimi bu prensiplere bağlamak zamanı gelmiştir."
"Birleşmiş Milletler, barışçı eğitimi sağlamakla, insan haklarını inkar eden rejimlerin savaş idealini yaymakta gösterdikleri azmi ve sadakati göstermelidirler. Yıkma imkanlarının korkunç bir ölçüde arttığı bir devirde milletlerin tek sığınağı, artık sarsılmaz bir kardeşlik ideali olacaktır."
20 Mayıs 1946 tarihinde, anlaşma Türkiye tarafından onaylanır ve 7. maddesine uygun olarak bundan hemen üç yıl sonra Ankara'da UNESCO-Türkiye Milli Komisyonu kurulur.

Bir Önceki Sayfa