Üniversiteler Kanunu

     Türkiye Cumhuriyeti'nde yüksekokulların gelişmesi, İstanbul Darülfünunu'nun yeniden düzenlenmesi ve Ankara'da yeni yükseköğretim kurumlarının açılmasıyla sürdürülür. Yücel'in bakanlık yaptığı dönemde, Ankara Fen Fakütesi (1943), İstanbul Teknik Üniversite (1944) ve Ankara Tıp Fakültesi (1945) kurulur ve dört yıl süren bir hazırlıktan sonra 13 Haziran 1946'da 4936 sayılı Üni-versiteler Kanunu çıkarılır. Türkiye'de üniversitenin gelişiminde ikinci büyük aşama ve düzenleme olan bu yasanın getirdiği en önemli yenilikler şunlardır:
"Üniversiteler; fakültelerden, enstitü, okul ve bilimsel kurumlardan oluşmuş, özerkliği ve tüzelkişiliği olan yüksek bilim, araştırma ve öğretim birlikleridir.
Her üniversitenin genel özerkliği ve tüzelkişiliği içinde, o üniversiteyi oluşturan fakülteler de, bu kanun hükümlerine göre bilim ve yönetim özerkliğine ve tüzelkişiliğe sahiptirler." [Md. 1]
"Öğrencilerini, bilim anlayışı kuvvetli, sağlam düşünceli aydınlar ve yüksek öğrenime dayanan mesleklerle türlü bilim ve uzmanlık kolları için iyi hazırlanmış bilgi ve deney sahibi elemanlar, Türk devriminin ülkülerine bağlı ve millî karakter sahibi vatandaşlar olarak yetiştirmek." [Md. 3a]
"Memleketi ilgilendirenler başta gelmek üzere bütün bilim ve teknik meseleleri çözmek için bilimleri genişletip derinleştirecek inceleme ve araştırmalar yapmak, bu çalışmalarda ilgili millî bilim ve araştırma kurumları ile ve yabancı veya uluslararası benzer kurumlarla işbirliği etmek." [Md, 3b]
"Memleketin türlü yönden ilerleme ve gelişmesini ilgilendiren bütün meseleleri Hükümetle ve kurumlarla da elbirliği etmek suretiyle öğretim ve inceleme konusu yaparak sonuçlarını umumun faydalanmasına sunmak ve Hükümetçe Millî Eğitim Bakanı vasıtasiyle istenecek incelemeleri yaparak düşüncelerini bildirmek." [Md. 3c]
"Araştırma ve incelemelerin sonuçlarını gösteren, bilim ve tekniğin ilerlemesini sağlayan her türlü yayımları yapmak; yardımcılara, doktora adaylarına ve öğrencilerine yaptırmak." [Md. 3d]
"Türk toplumunun genel seviyesini yükseltici bilim verilerini sözle ve yazı ile halka yaymak." [Md. 3e]
Bütçe, öğretim ve yönetim açısından üniversitelerin özerkliğini içeren bu son derece önemli yasayla, yüksekokulların Millî Eğitim Bakanlığı'yla olan sıkı bağı büyük ölçüde kaldırılmış, o zamana değin mevcut olan kuruluşlar yapısal olarak birleştirilip koordine edilmiş ve üniversiteye sağlam bir organizasyon verilmiştir. "Yasa, öğretim kadar araştırmaya da ağırlık veren maddeleriyle, üniversite programlarını 'klasik ve ansiklopedik' bilgi yığını olmaktan çıkarmakla, öğretimin araştırma ile desteklenmesini ve ülke sorunlarına yönelinmesini öngörmektedir. Yeni yasa; bu özelliği ile, programların dışarıdan denetimi yerine, içerden denetimini gerektirmekte, dolayısıyla 1933 reformundan ileri bir atılım olarak görülmektedir." Ticaret Hukuku ve Telif Hakları Profesörü Ernst E. Hirsch (1902-1985)'in katkısı bulunduğu Üniversiteler Kanunu, üniversitelerin gelişimine demokratik ilkeler doğrultusunda yön vermiştir. Türk üniversite tarihinde bir dönüm noktası olan Üniversiteler Kanunu'nun en önemli sonucu ise Ankara Üniversitesi'nin kurulmasıdır.

Bir Önceki Sayfa